KOCAELİ SANAYİ ODASI

4.PROSES EMNİYETİ SEMPOZYUMU VE SERGİSİ

12-13 EYLÜL 2023

 

SEMPOZYUMUN AMACI

Kocaeli Sanayi Odası Proses Emniyeti Sempozyumu, tehlikeli maddeler bulunduran kuruluşlarda, büyük endüstriyel kazaları önlemek ve muhtemel kazaların insanlara ve çevreye olan zararlarını en aza indirmek, yüksek seviyede, etkili ve sürekli korumayı sağlamak için alınması gerekli önlemler ile ilgili yönetmelik, uygulama, teknik bilgi, Ar-Ge, ürün ve hizmetlerin sektöre aktarılması amacıyla düzenlenmektedir. Sempozyumda, SEVESO III Direktif, ATEX Direktif, Basınçlı Kaplar/Ekipmanlar, CLP Tüzüğü/SEA Yönetmeliği, REACH Tüzüğü/KKDİK Yönetmeliği ve Sanayide Dijital Dönüşümün Proses Emniyetine Etkileri konularını çerçeve edinecek; ulusal ve uluslararası mevzuat yapıcılar, denetçiler, sektör çalışanları, akademisyenler, ürün/hizmet geliştiriciler ve belgelendirme kuruluşları bilgi ve birikimlerini sunum ve panellerle katılımcılara sunacaktır. Sergi alanında ise, bu çerçevede ürün/hizmet/danışmanlık sunan firmalar ile sempozyum ziyaretçileri bir araya gelmektedir. Bu sergi alanı, yeni iş bağlantılarının ve fırsatlarının oluşması için ideal bir ortam sunmaktadır

SEMPOZYUM KONULARI

SEVESO DİREKTİFİ

İtalya’nın SEVESO kasabasında 1976 yılında gerçekleşen endüstriyel kaza sonrasında, endüstriyel kazaların oluşmasının engellenmesi ve gerekli önlemlerin alınması adına “SEVESO Direkti(82/501/EEC)” kabul edilmiştir. SEVESO; Türkiye’de, “Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkında Yönetmelik” kapsamında uygulanmaktadır. Bu doğrultuda, tüm kuruluşların Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın BEKRA Sistemi’ne tehlikeli kimyasallarının miktarlarını kaydetmeleri gerekmektedir. Kapsam içerisinde bulunan işletmeler, bulundukları seviyeye göre; “Büyük Kaza Önleme Politikası, Güvenlik Raporu, Büyük Endüstriyel Kaza Senaryo Raporu, Tehlikeli Kimyasal Müdahale Kartları, Acil Durum Planları ve Kamunun Bilgilendirilmesi” bilgilerini hazırlamak ve sunmak ile yükümlüdürler.

 

REACH TÜZÜĞÜ

Avrupa Birliği’nin uyguladığı “REACH Tüzüğü (Registration, Evaluation, Authorisation and Restriction of Chemicals)”, Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması anlamına gelmektedir. Amaç; kimyasalların getirdiği tehlikelerin ve taşıdığı risklerin değerlendirilmesine yönelik seçimli yöntemlerin önerilmesi ve yenilik ile rekabetin arttığı Avrupa Birliği iç pazarında serbestçe dolaşımının kolaylaştırılmasının yanı sıra, insan sağlığına ve çevreye en yüksek düzeyde koruma güvencesi sağlamaktır.

 

ATEX DİREKTİFİ

Patlayıcı ortamın Fransızca tabiri olan “ATmosphere EXplosive” kelimesinin kısaltılmışı olan “ATEX Direkti-Muhtemel Patlayıcı Ortamda Kullanılan Teçhizat ve Koruyucu Sistemler ile ilgili Yönetmelik”, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından ülkemizde 31 Aralık 2003 ve tüm Avrupa ülkelerinde ise 01 Temmuz 2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından iş sağlığı ve güvenliği açısından patlayıcı ortam ihtiva eden riskli tesisler için “Çalışanların Patlayıcı Ortamların Tehlikelerinden Korunması Hakkında Yönetmelik” 26 Aralık 2003 tarihinde ilk olarak Resmi Gazetede yayımlanmış ve uygulamaya konulmuştur. Söz konusu “ATEX 99/92/AB Yönetmeliği”, 30 Nisan 2013 tarihinde revize edilerek son hali ile uygulanmaya devam edilmektedir. “ATEX 94/9/AB Yönetmeliği” uygulamalardaki ilaveler ile birlikte en son olarak 26/2/2014 tarihli ve 2014/34/AB sayılı “Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direkti” dikkate alınarak Avrupa Birliği mevzuatına uyum çerçevesinde son olarak ülkemizde 30 Haziran 2016 tarihindeki son haliyle uygulanmaya devam etmektedir.

BASINÇLI EKİPMANLAR

“Basınçlı Ekipmanlar Yönetmeliği (97/23/AT)”, maksimum izin verilebilen PS basıncı 0,5 bar’dan daha büyük olan basınçlı ekipmanların ve donanımların tasarım, üretim ve uygunluk değerlendirmesi usul ve esaslarını kapsamaktadır.

 

DİJİTAL DÖNÜŞÜM

Rekabetin ve küreselleşmenin giderek daha da artığı günümüz koşullarında büyük veriden anlamlı sonuç çıkarmak; bunu yaparken de “iş güvenliği, verim, kalite ve hızdan” ödün vermemek işletmelerin en çok öncelik verdiği konuların başında geliyor. Üreticiler bu kapsamda süreçlerini her anlamda dijitalleştirerek “Akıllı Fabrikalar” kurmakta; bunun getirisi ile karar verme sürecinde çevikliği yakalayarak rekabet avantajı elde etmektedirler. Ülkemizde de “Sanayide Dijital Dönüşüm” anlamında birçok yerde dönüşüm çalışmaları yapılmaktadır. Üretim teknolojileriyle, iş yazılımlarının entegrasyonu olarak tanımlanan siber ziksel sistemlerin (CPS) elde edilmesi ile başlayan dijital dönüşüm sürecinin temelinde bağlantı; çıktısında ise anlamlı bilgi vardır. Bugün IoT uyumlu nesneler ile her yerden veri toplayarak sahanın çözünürlüğünü artırabiliyor; toplanan büyük verileri analiz ederek, geleceğe dair daha doğru kararları, gerçek zamana yakın bir hızda alabiliyoruz. Büyük veri analitiği denilen bu kavram artık işletme süreçlerinde planlama, kalite, optimizasyon ve emniyet konuları başta olmak üzere bir norm haline gelmeye başlamıştır. Benzer şekilde simülasyon teknolojileri, artırılmış gerçeklik uygulamaları ve iş birlikçi robotlar sayesinde de yapılması güç ya da riskli olan iş süreçlerini çok daha kolay bir şekilde yapabiliyor, üç boyutlu yazıcılar ile hızlı ürün geliştirebiliyor, bulut üzerinden bilgiyi tedarik zincirindeki tüm paydaşlar ile paylaşabiliyoruz. Endüstri 4.0 devrimi, bilinen tüm değer önermelerinin geçerliliğini yitirmesine neden oluyor, başta üretim endüstrisi olmak üzere bizleri değişime zorluyor.